Meclis toplantısında konuşan ALTSO Lideri Eray Fazilet, “Hiçbirimiz takkeyi önümüze koyup neyi eksik yapıyoruz demiyoruz. İş yalnızca ceza yemekle kalmıyor. Turizmin kalitesi gün geçtikçe tabana vuruyor” diye konuştu.
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Aylık Olağan Meclis Toplantısı düzenlendi.
Toplantıda idare şurası faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan ALTSO Başkanı Eray Fazilet, “Turizmde hem sayı hem de nitelik olarak istediklerimizi alamadık, alamıyoruz. Son 1, 1,5 aydır kent disiplini ile ilgili tekraren birkaç kıymetli mevzuda gündem oldu. Bununla ilgili safaricilerle, dokumacılık sektöründekilerle toplantı yaptık. Her gün restoran işletmecileri ile ilgili talepler geliyor.
Gelen bütün şikayetler kenti yöneten erklerin kapama cezası, para cezası veriliyor tarafında lakin maalesef hiçbirimiz takkeyi önümüze koyup biz neyi eksik yapıyoruz da bu cezaları yiyoruz demiyoruz. İş yalnızca bu cezayı yemekle de kalmıyor. Turizmin kalitesi gün geçtikçe tabana vuruyor.
Daha evvel safariciler ve dokumacılık sektöründekilerle yaptığımız toplantıya özeleştiri toplantısı dedik. Günah keçisi aramayalım. Kendi eksiklerimizi gözden geçirelim, sonra da bu kentte idarede kelam sahibi olan paydaşlara da taleplerimizi iletelim dedik.
Bu toplantılarda kesim temsilcilerinin eksiklerini, yanılgılarını lisana getirdik. Onlar da özeleştiri olarak eksiklerini lisana getirdi. Daha sonra idarede kelam sahibi olan bütün paydaşlar ve dal temsilcileri karşılıklı talepleri dinleyerek bundan sonraki süreçte bu türlü bir şey daha yaşanmaması için neler yapılmalı diye bahis başlıklarını sıraladık” dedi.
“HAMASETTEN ÖTEYE GEÇMEZ”
Alanya’da dokumacılık bölümünde 40 yıldır marka sorunu yaşandığını hatırlatan Fazilet, “Neticede satılan eserler taklit eserler. Bunu alan ve satan biliyor.
Üreten ve satanlar da vergi ödüyor. Tabiri caizse tavşana kaç, tazıya tut deniliyor. Alanya’ya marka avukatları geldiğinde 200-300 esnaf oraya toplanıyor. Bir, iki esnafa gitmek zorunda kaldım. Kanunlar sabit, belirlenmiş. Gelen avukat da arama müsaadesini almış gelmiş.
Kolluk kuvvetleri de var. Bu kalabalık imaj kentimize yakışmıyor. Yasal bir değişiklik olmadığı sürece burada yapabileceğimiz bir şey yok dedik.
Meclisten sonra bölümden 10 arkadaşımızda birkaç idarecimizi ziyaret ederek sıkıntılarımızı anlatacağız. Pratikte nasıl daha yumuşatılır. Bununla ilgili tahlil bulmaya çalışacağız. Onun dışında yapılan her şey ve bugüne kadar yapılan her şey bana nazaran hamasetten öteye geçmez” diye konuştu.
“TOSMUR, ZEYTİNKÖY’E BENZİYOR”
Mecliste konuşan Mücahit Pişkin de, Alanya’da kent disiplininin bozulduğuna dikkat çekti. Pişkin, “Saat 24.00 2 turist üzerlerindeki kıyafetleri çıkarmış alkol tüketiyordu.
Elindeki şişeleri benim tanklara vuruyordu. Komşular rahatsız oluyor. Jandarmaya bilgi verdim. Jandarma 1 saat sonra ulaşıyor. Mahmutlar’daki takımlar gereksinimi karşılayamıyor. Tosmur’un art bölgelerinden gelen haberlere nazaran buranın unsur bağımlılığı kullanımında Zeyinköy’e benzediği tarafında. Bu hususlarda gençlerimizi kurtaralım” sözlerini kullandı.
“HEPİMİZE ÇOK BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR”
Yapılması gerekenlerin daima yetkililerden beklendiğini söyleyen Fazilet de, “Yetkililerin yapabildiği en düzgün şey kusur olduktan sonra ceza kesmek. İşi oraya getirmememiz lazım.
Hepimize çok büyük iş düşüyor. Ben Alanya’dan transit geçen bir şoför olsam kentte beni tekrar buraya getirecek bir cazibe görmüyorum. Yalnızca mevcut yetkilileri eleştirmekten öte kendi eksiklerimizi görmezsek ya da eksik yapan birine müdahale etmezsek maalesef sonuç bu. 1, 1,5 aydır disiplin kayboldu.
İskeledeki tekne hengamesi ve daha sonraki müstehcen olaydan sonra bakanlık nezdinden kaymakama telefon geldi. Kaymakam o gündür bugündür kanun neyi emrediyorsa ben onu kullanacağım diyor. 1, 1,5 aydır esnaf ceza yiyoruz diye bağırıyor. Yersin kardeşim. Sonuç bu. Sebeplerini kimse araştırmıyor” dedi.
“HIZLI TAHLİL ÜRETİLEMİYOR”
Sinan Gürses de, Alanya’nın nüfusunun arttığını lakin kolluk kuvvetlerinin sayısının artmadığına dikkat çekti. Gürses, “Yazın Alanya’da bir olay yaşandığında polis ya da jandarma arandığında süratli tahlil üretilemiyor. Mahmutlar Jandarma Komutanlığı’na söz vermeye gidiyorsun.
Akşama çıkamıyorsun. Bununla ilgili yaptığınız görüşmelerde bunları tabir etmeniz gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“TESPİTİNİZ ÇOK DOĞRU”
Erdem de, “Alanya’nın nüfusu yazın 1 milyonu geçiyor. Mevcut lokal nüfus neyse, devlet de o minvalde baktığı için ona nazaran atamalar yapıyor. Tespitiniz çok yanlışsız.
Alanya savaştan kaynaklı süratli göç aldı. Birçok üniteler bu mevzuda hazırlıksız ancak en azından bize düşeni yaparsak tahminen bu problemlerin yüzde 50’sini bertaraf etmiş olacağız.
Bütün üniteler işçi kahrının farkında” sözlerini kullandı. Uğur Ali Ünlü de Alanya’da emniyet ve jandarmanın sorumluluk bölgelerinin tahlil edilerek işçi sayısı ile ilgili çalışma yapılmasını önerdi. Fazilet de teklife, “Yapalım” diye karşılık verdi.
“SİTELERE 4 LİSANDA BİLDİRİ DAĞITILSIN”
Kolluk kuvvetlerinin sayısının azlığına dikkat çeken Mehmet Hatipoğlu da, yabancı lisan bilen işçi olması, site idarelerine 4 lisanda bildiri dağıtılmasını önerdi.
Turistlerin birtakım kuralsız davranışlarda bulunduğunu belirten Hatipoğlu, Alanya’da kurallara uyulması gerektiğini söyledi.
“BAŞKAN VE KAYMAKAMI DA ÇAĞIRALIM”
Yavuz Uysal’ın “Şehri yönetenlerle kanılarımızı paylaşsak” önerisi üzerine Fazilet, “Başkan ve kaymakamı davet edelim fakat yalnızca karşılarına tenkit ile çıkmayalım. Tekliflerle de çıkalım” dedi.
gercekalanya.com
